BAROMUZ ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU, SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLARI 'ETKİLEŞİM' MALZEMESİ OLARAK KULLANAN ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ HUKUKİ İŞLEM BAŞLATTI.

BAROMUZ ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU, SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLARI 'ETKİLEŞİM' MALZEMESİ OLARAK KULLANAN ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ HUKUKİ İŞLEM BAŞLATTI.
  • 08.05.2024 21:11

BAROMUZ ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU, SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLARI 'ETKİLEŞİM' MALZEMESİ OLARAK KULLANAN ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ HUKUKİ İŞLEM BAŞLATTI.

 

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA

BAŞVURAN            :  Van Barosu Başkanlığı Adına Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu

   Üyesi Avukat Yusuf Polat

KONU                       : Sayın Bakanlığınız Bünyesindeki Okul Ve Kurumlarda; Türkiye Cumhuriyet Anayasasına, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesine, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununa, 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa Açık Aykırılıklar Teşkil Eden Fiil Ve Davranışların Engellenmesi Talebimizi Havi Başvuru Dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR

  1. Van Barosu Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren ve Van Barosuna bağlı avukatların tamamen gönüllülük esasına dayalı çalışmalarına dayanan Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, çocuğa dair tüm ulusal ve uluslararası mevzuatta düzenlenmiş olan “çocuğun üstün yararı” prensibini temel çalışma alanı olarak belirlemiş bir hukuk komisyonudur. Bu kapsamda, çocukların haklarına yönelik gerçekleşen tüm ihlalleri hukuk mercileri önüne taşımak ve gerektiğinde ilgili kurumlara başvuru suretiyle çocuklara yönelik ihlallerin ortadan kaldırılması talebiyle hukuki süreçleri işletmek komisyonumuzun temel çalışma şeklidir.

 

  1. Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’nun yukarıda izah edilen çalışma alanı ve şekli kapsamında; komisyonumuza “çocukların okullarda ve sınıflarda bizzat öğretmenleri tarafından fotoğraf ve video kaydına alındığı ve verilerin sosyal medyada herkesin erişimine açık hesaplardan paylaşıldığı” iddiasıyla gelen şikayetler ve komisyonumuzun söz konusu şikayetler üzerine sosyal medyadaki “herkesin görüntülemesine açık hesaplar” üzerinden yapmış olduğu araştırmalar neticesinde; Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumlarda eğitim gören çocukların sınıf ortamındaki fotoğraf ve videolarının bir kısım öğretmen tarafından kayıt altına alındığı, kişisel veri niteliğinde olan ve çocukların mahremiyetini ihlal eden bu kayıtların herkesin erişimine açık sosyal medya hesapları üzerinden paylaşıldığı tarafımızca tespit edilmiştir. Bu tespit üzerine, Van Barosu Başkanlığı tarafından Bakanlığınız bünyesindeki okul ve kurumlarda çocuklara yönelik gerçekleşen söz konusu ihlallerin giderilmesi maksadıyla Bakanlığınıza Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi vasıtasıyla başvuru yapılması hususunda komisyon üyesi olarak tarafım görevlendirilmiş ve işbu başvuruyu yapmak gerekliliği hasıl olmuştur.(Ek: Görevlendirme Yazısı)

 

  1. Çocuklar; cari hukuka göre algılama ve ayırt etme gücünü haiz olmayan, fotoğraf ve videolarının üçüncü kişilerin etkileşimine sunulması hususunun anlam ve sonuçlarını öngör(e)meyen ve bununla beraber toplum geleceğinin inşasında temel belirleyen olan, dolayısıyla toplumun en korunmaya değer kısmını oluşturmaktadır. Sosyal medya en temelde; kullanıcıların ürettiği içeriğin diğer kullanıcılardan aldığı etkileşimin sayısı nispetinde değer alan internet tabanlı kanallardır. Bakanlığınızca da bilindiği üzere, internet ortamında paylaşılan bir verinin hangi kişilerin kullanımına erişeceği, hangi maksatla kullanılacağı; kontrolü ve denetimi mümkün olmayan bir husustur. Çocukların sınıf ortamındaki mahrem verilerinin kayıt altına alınmak suretiyle herkesin erişimine açık sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılması vakıası, internet ortamındaki denetimsizlik ve kötüye kullanım düşünüldüğünde; toplumun en kıymetli ve korunmaya değer kısmını oluşturan çocuklar açısından ileride telafisi mümkün olmayan travmalara sebep olacağı ve “çocuğun üstün yararı” prensibi ile doğrudan çeliştiği izahtan varestedir.

 

  1. Aşağıda, çocukların sınıf ortamındaki fotoğraf ve videolarının kayıt altına alınarak herkesin erişimine açık sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılması şeklindeki fiil ve davranışların; ulusal ve uluslararası mevzuattaki düzenlemelere aykırılığını somutlaştıracak ve akabinde bu ihlalin giderilmesi noktasında temel sorumluluk sahibi kurum olan bakanlığınızın, söz konusu ihlallerin ortadan kaldırılması için ivedilikle gerekli çalışmaları yürütmesini talep edeceğiz. Şöyle ki;

 

  1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20’nci maddesinde: “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar” ve 41’inci maddesinde: “Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” düzenlemeleri mevcuttur.

 

  1. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve Türkiye’nin de taraf olduğu 20/11/1989 tarihli Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 19’uncu maddesinde “Bu Sözleşmeye taraf devletler, çocuğun ana–babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken … her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.” ve 29uncu maddesinde “taraf devletler çocuk eğitiminin çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi amacına yönelik olmasını kabul ederler.” düzenlemeleri mevcuttur.

 

  1. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun Genel Amaçlar başlıklı 2’nci maddesinin ikinci fıkrasında Millî Eğitimin Genel Amacı, “Türk Milletinin bütün fertlerini; Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek.” şeklinde tanımlanmıştır.

 

  1.  6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin “d” bendinde kişisel veri; “Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlanmıştır. Kişisel verileri hukuka aykırı şekilde işlenen kişilerin, kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde işleyen kişi veya kurumlara karşı haklarını düzenleyen 11’inci maddede kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesi detaylı ve ağır müeyyidelere bağlanmış, bu suretle kişisel verilerin korunması sağlanmaya çalışılmıştır.

 

  1. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 135,136, 137 ve 138’nci maddelerinde; kişisel veri niteliğindeki verilerin hukuka aykırı şekilde kaydedilmesi, paylaşılması, ele geçirilmesi veya yayılması hususları detaylıca düzenlenmiş ve söz konusu fiil ve davranışları gerçekleştiren kişilerin ağır cezalara mahkum edilmesi öngörülmüştür.

 

  1. Yukarıda yer verdiğimiz ulusal ve uluslararası mevzuattaki tüm düzenlemeler tutarlı şekilde; çocukların mahrem nitelikteki kişisel verilerinin özenle muhafazası ve korunması noktasında devlete ve devletin ilgili kurumlarına sorumluluk yüklemektedir. Bu noktada temel sorumluluk sahibi kurumun bakanlığınız olduğu duraksamaya yer bırakmayacak açıklıktadır. Ayrıca yine yukarıda yer verildiği üzere Ceza Kanununda; kişisel veri niteliğindeki verileri somut olayda olduğu şekilde hukuka aykırı olarak kayda alan ve kötü amaçlarla kullanıma açık internet ortamında paylaşan öğretmenlerle ilgili ağır cezai müeyyideler öngörülmektedir. Komisyonumuzca tespit edilmiş olan ve suç teşkil eden eylemler içerisinde bulunan öğretmenlerle ilgili suç duyurusu yapılmadan önce sayın bakanlığınıza başvuru yapılmasının temel sebebi; söz konusu fiil ve eylemler içerisinde olan öğretmenlerin çocukların fotoğraf ve videolarının sosyal medyada paylaşılması durumunun çocuklar üzerinde nasıl olumsuz etkiler yaratacağı ile ilgili yeterli bilgi sahibi olamayabilecekleri ihtimali, bu video ve fotoğrafların denetime elverişsiz ve bütün kötü kullanımlara açık olan internet ortamında hangi kötü amaçlarla kullanılabileceğinin öngörülemiyor olma ihtimali, söz konusu fiil ve davranışların hukuki ve cezai sorumluluğu ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmayabileceği ihtimali, söz konusu eylemleri kötü niyetlerle yapmamış olabilecekleri ihtimalidir. Sayın bakanlığınız gerekirse meslek içi eğitimler, iç yazışmalar ve genelgeler yoluyla; komisyonumuzun tespit ettiği ve çocuklara yönelik açık hak ihlali mahiyetindeki bu fiil ve davranışların önüne geçebilir ve bu yolla çocukların mahremiyetini koruma altına alabilir.

     Yukarıda izah etmeye çalıştığımız sebeplerle, Bakanlığınız bünyesindeki okul ve kurumlarda; çocukların haklarına ilişkin ulusal ve uluslararası mevzuata açık aykırılık teşkil eden, çocukların video ve fotoğraflarının kaydedilerek söz konusu kişisel veri niteliğindeki kayıtların herkesin erişimine açık sosyal medya platformlarında bizzat öğretmenler tarafından paylaşılması hususuna dair bakanlığınızca ivedilikle çalışma yürütülmesini talep etmekteyiz. Yürütülecek çalışma kapsamında, öncelikle hali hazırda sosyal medya platformlarında paylaşılmış olan söz konusu verilerin derhal kaldırılması için bakanlığınıza bağlı tüm kurum ve kuruluşlara yazı gönderilmesini, öğretmenlere bu hususa yönelik meslek içi eğitim verilmesini ve bu konuda Bakanlığınızca yapılan çalışmalar hakkında Baro Başkanlığımıza yazılı olarak bilgi verilmesini talep etmekteyiz. 03.05.2024

 

Van Barosu Başkanlığı Adına

Van Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi

Av. Yusuf POLAT

Ek: Van Barosu Görevlendirme Yazısı